Tayyip Erdoğan’ın hem 15 Temmuz’daki, hem ekonomik savaştaki liderliği - Ahmet Taşgetiren

Bunu hemTürkiye’nin son 14 yılda yakaladığı ivmeyi düşündüğüm için söylüyorum, hem, Ä°slam dünyasının ona yüklediÄŸi misyon açısından söylüyorum.

YaÅŸananları “Türkiye’nin Türkiye olma, Ä°slam dünyasının Ä°slam dünyası olma mücadelesi” olarak gördüğümü defalarca yazdım. “100 yıllık parantezin kapanması mücadelesi” denilen ÅŸey de aynısı.

Bu kadro, bu ümidi verdi Türkiye’ye ve Ä°slam dünyasına.

Geçen 14 yılın önemli bir kısmı bir “BaÅŸarı hikayesi”ni anlatıyor. Çok büyük zorluklar atlatıldı ve Türkiye dünyada “Yükselen deÄŸer” oldu.

Bunda, birlikte yola çıktığı ve ahenkle yürüyen ekibin de önemli payı var, kuÅŸkusuz o ekibe çok iyi kaptanlık yapan Tayyip ErdoÄŸan’ın da.

Benim, “Tayyip ErdoÄŸan’ın ayağına taÅŸ deÄŸmesin” temennimi, aynı duygu - düşünce - vizyon platformunda buluÅŸan herkesin paylaÅŸacağını sanıyorum.

Bir süredir kaygılar var. Geçmişinde büyük bir başarı hikayesi olan bir kadronun bir süredir sergilediği performans bu kadroya çok ümit bağlayan ortamlarda kaygı uyandırıyor.

15 Temmuz...

Ve sonrası...

Askeri müdahale, ardından gelen ekonomik savaş.

Tayyip ErdoÄŸan’ın hem 15 Temmuz’daki, hem ekonomik savaÅŸtaki liderliÄŸi.

Bu arada “Yalnız kalma” söylemleri.

Faiz’de tek başınalık, Dolar’da tek başınalık hali.

Hükümet çevrelerinde suskunluk ya da farklılaşma görüntüleri...

CumhurbaÅŸkanlığı dünyasında her ÅŸeyi “milli mücadele - beka sorunu” ekseninde görme ve 15 Temmuz ruhunu her daim diri tutma çabaları.

Çok yüksek tempolu bir süreç ve hepsinde Tayyip Bey’in taşıyıcılığı.

Bir daha söyleyeyim:

“Tayyip Bey’in ayağına taÅŸ deÄŸmesin!”

Ben, Tayyip Bey’in tehlikelerin üzerine gitme iradesinde bir zaaf oluÅŸacağı endiÅŸesi taşımıyorum. Gözü pektir. Dirayetlidir. Kadere imanı sonsuzdur.“Olanın önlenemeyeceÄŸi”, “Allah’ın koruduÄŸuna hiç kimsenin bir ÅŸey yapamayacağına”, “Yazılan varsa onun da önlenemeyeceÄŸine” inancının sarsılmazlığını biliyorum.

Ama onun korunmasının, en başta zikrettiğim sebeple, bu coğrafya için hayati olduğuna da inanıyorum.

Şöyle düşünelim:

15 Temmuz’da Allah korusun Tayyip ErdoÄŸan’a bir ÅŸey olsaydı...

Sorunun bile koca bir coğrafyada nasıl bir yürek yangınına yol açacağını biliyorum.

Gezi olaylarının Afrika’nın birçok ülkesinde Türkiye’ye bakıp gelecekleri adına ümit üreten insanları “Yoksa orası düşüyor mu?” gibi bir tedirginliÄŸe ve nasıl bir dua saÄŸanağına sevk ettiÄŸini unutmamak lazım. 

15 Temmuz’da Ä°slam dünyasında pek çok yürek benzeri bir yangının içine düşmüştür.

Ama 15 Temmuz atlatıldı.

Åžu an yaÅŸanan Dolar paniÄŸini, en azından CumhurbaÅŸkanlığı seviyesinde 15 Temmuz’un devamı olarak görüyoruz. Bundan anlamamız gerekiyor ki, 15 Temmuz’la baÅŸlayan saldırı ekonomik boyutta devam ediyor. O zaman baÅŸka alanlarda da devam ediyor, edecek demektir. O zaman hakikaten diyelim Tayyip ErdoÄŸan’ın ÅŸahsında Türkiye’ye ve Ä°slam dünyasına yönelik operasyonu doÄŸru teÅŸhis etmemiz ve doÄŸru cevaplar vermemiz gerekiyor.

Denir ki “Medeniyetler meydan okumalara cevap verebildiÄŸi ölçüde yaÅŸar, yükselir, cevap verilemediÄŸi durumda da düşme baÅŸlar.”

Bu bizim için de doğrudur. Bir meydan okuma ile karşı karşıyayız. Gerekli olan meydan okumayı doğru tahlil etmek, cevabı da doğru vermektir.

Bence bunun için de, çok ciddi bir mutfak çalışması yapmak gerekiyor. Refleksif tavırlar içimizdeki isyanı, yangını, idealizmi yansıtsa da, reel durum analizi bizi çok daha rasyonel deÄŸerlendirmelere götürebilir. Bunun için daha çok aklı devreye koymak hayati önemdedir. 

Bir ortamda Tayyip Bey’e “Siz sizden öte bir anlam taşıyorsunuz” demiÅŸtim. O inançtayım. Bu bir güzelleme deÄŸil. Öyle ÅŸeyler yapmam. Bazen insan kendisini aÅŸan bir misyonla yüklenir. Bir tarihi yürüyüşe tekabül eder. Tayyip Bey odur. Ayağına taÅŸ deÄŸmesin! CoÄŸrafyanın canı yanar.

STAR